Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Silivri ziyareti oldukça ses getirdi değil mi? Yani etkili bir mesaj verilmemiş olsa bile sonuçta verim alındı diye düşünüyorum. Zaten ilçede oylarımız tavan yapsın mantığı ile buraya getirtilmedi. Asıl amacın bakan düzeyinde bir ismin ilçede olması, üç beş partiliyle de hasbihal edilsin mantığı güçlü bir ihtimal olsa gerek diye düşünüyorum. Maşallah sosyal medya hesaplarına bakıldığında da zaten gayet verimli bir ziyaret profili ortaya çıktığı aşikârdır. AK Partinin ana kademe, meclis üyeleri, kadın kolları, gençlik kolları hatta çaycısına kadar harika “öz çekimler” paylaşıldığına göre bence tekrar ediyorum gayet verimli bir ağırlama oldu. Hep söylerim bu tarz organizasyonlarda beklentinin büyük olma sebebi yapılan duyurularda gelecek olan önemli isimlerle alakalı anonslardaki yanlışlıklardır. Neden mi? Ön plana “siz değerli ilçe halkımız” ile değil de, uzun zamandır partimize uğramayan “çok kıymetli ve fotojenik olduğuna inandığımız üyelerimiz” diyerek reklam edilse, bu kadar gereksiz gevezeliklerde edilmez! Neyse, öyle yâda böyle ilçemizde önemli bir isim misafir edildi. 15 Temmuz kahramanlarından olan Bekir Bozdağ’ın siyaseten ilçede bıraktığı pek bir şeyler yok ama manevi olarak bende derin duygular depreştirdi. Birde bu durumun faturasını sadece İlçe Başkanı Rıfat Kutlu’ya kesmek vicdansızlık olur. Kısaca şunu demek lazım ki; “Adım Hıdır, Elimden Gelen Budur”
***
Önemli olduğunu düşündüğüm başka bir konu daha var. Cumhuriyet tarihinin en önemli kararını vereceğimiz bu referandum için her iki cephede de gayretli mücadele veriliyor. “Hayır” cephesinin çok fazla zorlanmadan ikna olduğu Silivri’de, bıçağın sırtında olmasına rağmen “Evet” için sahadaki etkili isimleri söylemezsek haksızlık etmiş olurum. Eski Belediye Başkanı Hüseyin Turan ve Yetgin Çavdar’ın özellikle programlarına katılma gayreti gösteriyorum. Sahada karşılığı olan isimlerin ikna kabiliyeti birçok noktada mükemmel kabul görüyor. Şimdi elli tane mır mır yapacaklar yine ama doğru olan bu arkadaşlar. Merkezde Turan’ın, köylerde Çavdar’ın daha çok programlar ile rol alması, hatta akşam ev ziyaretlerinde bizzat bulunmaları nokta atışı olacaktır kanaatindeyim! Rahatsızlık konusunda baş ağrısı çekenlerde muhakkak oluyor ama bunlarda lazım değil mi? Maalesef siyasette böyle yapılınca tatlı oluyor. Mesela dadından yenmeyecek çok konular varda, 16 Nisan’dan sonra vaktimiz bol nede olsa konuşacağız…
***
Silivri Emniyet Müdürlüğü’nün ilçede asayişi sağlama adına her geçen gün takdire şayan operasyonlarına yetişmek mümkün olmuyor. Kaçak sigara, kaçak içki, sahte para, tarihi eser, fuhuş, uyuşturucu satıcıları ve bunlara benzer birçok konuda maşallah göz açtırmayan emniyet mensuplarımız var. Başta müdürümüz Hakan Çalışkan olmak üzere; ilçede gece gündüz görev yapan tüm emniyet personellerimize Allah güç kuvvet versin diyorum…
Hazır konu asayiş kısmına gelmişken geçtiğimiz günlerde ilçede yapılan bir operasyonda sahte parfüm ve deodorant üreten bir firmaya baskın düzenlendi. Yapılan operasyonda dünyaca ünlü birçok markaların birebir aynı şekilde kaçak yollarla üretildiği ortaya çıktı. Silivri Cumhuriyet Savcılığı tarafından bu fabrikaya ve iki kişiye işlem yapıldı. Şimdi gelelim asıl meseleye… Bu “kaçak parfüm üreten” fabrikanın genel müdürü(sosyal medya hesabında öyle yazıyor) ilçede belediye meclis üyesidir. Konuyu detaylıca araştırıyorum! Umarım ki bu “kaçak” yani “sahte üretim” yapan fabrikanın genel müdürünün verecek mantıklı bir cevabı olur. Üzeri kapatılmaya çalışılır mı bilemiyorum zira geçtiğimiz günlerde de yine kebapçılık ile meşgul bir isimin de lahmacun harcı içinde “uygunsuz” madde bulundurmaktan dolayı ceza yediğini biliyorum. Bu kaçak ve uygunsuz işlerle anılan isimler de aynı siyasi parti içinde olunca enteresan bir tablo ortaya çıkıyor. Her ne kadar bu konuları unuttum sansalar da hiçte öyle olmadığını göreceklerdir.
Neyse şimdilik eyvallah!